Sultanahmet Anadolu, Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ve üzerinde yer aldığı Hipodrom altyapıları; Fatih İlçesi’nde, Küçükayasofya Mahallesi’nde, Sultanahmet Meydanı’nın güney yönünde yer almaktadır (Şekil 1-3). 

Sultanahmet Meydanı, kentin Roma İmparatorluğu’ndan başlayan uzun geçmişinin izlerini taşıyan en önemli merkezidir. Meydanda yer alan Aya Sofya Kilisesi ve Sultanahmet Camisi kentte hüküm sürmüş Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarını temsil eder. Meydanda bulunan iki dikilitaş (Dikilitaş ve Örme Sütun) ile bronz örme sütun ise, küçük bir Roma kenti olan Byzantium’un doğu Roma başkentine dönüşmesinin izleridir. Bu anıtlar aynı zamanda imparatorluk başkentindeki Hipodromun, Sultanahmet Meydanı’nda görülebilen izleridir. 

M.S. 196’ da Septimius Severus’un yapımına başladığı ve M.S. 330 yılında Constantinus (Konstantinen) tamamladığı İstanbul (Konstantinopolis) Hipodromu, Doğu Roma İmparatorluğunun simgesel Hipodromudur. Büyük İmparatorluk Sarayına bitişik olan bu yapıda 12. yüzyıla kadar atlı araba yarışları devam etmiş, aynı zamanda dinsel, yönetsel, ticari, törensel ve eğlence merkezi olarak kentin ana kamu mekânı olmuştur. Hipodrom’un izlerinin zaman içinde kaybolmasına karşın, alan Osmanlı Dönemi’nde de işlevlerine devam ederek, Atmeydanı adını almış ve kentin tek kamusal alanı olmuştur.

Hipodromun denize bakan güney kısmındaki kavisli bölümün (sphendone) bulunduğu arazi, Marmara Denizi (Propontis) istikametinde Sophia Limanı'na doğru eğimli olduğundan, buradaki seviye farkını kapatarak teras oluşturan bir altyapı ve istinat duvarının inşa edilmesine gerek duyulmuştur. İstanbul (Konstantinopolis) Hipodromu’ndan, günümüze güney yönündeki alt yapı (temel) olan sphendone ve doğu yönündeki oturma sıralarının alt yapı (temel) kalıntıları ulaşmıştır. Güney ve Güneybatı yönünde yer alan bu alt yapılar, Hipodrom’un mimari bütünlüğünü koruyarak, sağlam durumda günümüze ulaşmış mimari parçasıdır.

#sultanahmet #sfendon #sfendonduvarı #hipodrom #sultanahmetmeydanı